Ekonomi

ATSO Başkanı: İhracatın belirleyicisi döviz kuru değil, dış talep

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, istikrarlı bir ekonominin önemine vurgu yaparak, “Döviz yükseldiğinde ihracat artar mantığı doğru olsaydı bütün ülkeler sürekli olarak para birimlerinin değerini düşürmeye çalışırlardı. Biz ne değerli TL istiyoruz ne de değersiz TL. İstediğimiz reel anlamda paramızdır.” “İstikrarlı bir seyir izliyor” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ihracata ilişkin değerlendirmesini desteklediklerini kaydetti. Bahar, ihracatın ana belirleyicisinin dış talep olduğunu ve döviz kurunun önemli bir etkisinin olmadığını belirten Şimşek’in sözlerine katıldıklarını belirterek, “Türkiye’nin artık artışa atfedilen sığ mantıktan kurtulması gerekiyor. ‘Kur yükselince ihracat artar’ mantığı doğru olsaydı bütün ülkeler para birimlerinin değerini sürekli düşürürdü.” “Bu mantık doğru olsaydı 2021 sonunda döviz kurunda yaşadığımız sıçramanın ihracatımızı artırması gerekirdi ama olmadı” dedi.

“İhracatın temel belirleyicisi dış taleptir”

Bir ülkenin ihracatının öncelikle o ülkede üretilen ürünlerin kalitesiyle belirlendiğini belirten Lider Bahar, “Ancak dünyada talep gören, katma değeri yüksek mallar üretirseniz ihracat yapabilirsiniz. Ürünlerinizin kalitesi. Kısa vadede değişemez. Ar-Ge, tasarım, markalaşma, döngüsel üretimle.” “Orta ve uzun vadede ihracatınızı artırabilirsiniz. Kısa vadede ihracatın temel belirleyicisi dış taleptir” dedi. İhracat yapan ülkelerdeki büyümenin güçlenmesinin ülkenin talebini de artıracağına işaret eden Bahar, “Aslında biz bunu 2022’den beri yaşıyoruz. İnşallah bunun sonuna doğru hedef pazarlarımızın ekonomileri canlanır” dedi. yıl ihracatımız da artacak.”

“Akademik çalışmalar ve güncel uygulamalar bunu destekliyor”

Bakan Şimşek’in “İhracatın temel belirleyicisinin dış talep olduğunu ve döviz kurunun önemli bir etkisi olmadığını” açıklamalarını hatırlatan Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakanın döviz kurunun önemli bir etkisi yok derken, döviz kurundaki artışın önemli bir etkisi olmadığını kastettiğine inanıyorum. Akademik çalışmalar ve fiili uygulamalar da bunu destekliyor. Ancak bunun önüne geçmek için Burada bir yanlış anlaşılma varsa, bunu daha açık ifade etmek gerekiyor. Döviz kurunun yani TL’nin aşırı artması “TL’nin gerçekte çok değerli hale gelmesinin ihracata bir faydası olmadığını biliyoruz. Ancak TL’nin aşırı değerlenmesi ürün gamımız nedeniyle ihracata zarar veriyor.”

“TL’nin aşırı pahalılaşmasının önüne geçmeliyiz”

Türkiye’nin şu anda orta-düşük ve orta-yüksek teknoloji seviyesinde ihracat yelpazesine sahip olduğunu belirten Bahar, “Ayrıca dokuma, hazır giyim gibi küresel talebin düşük fiyatlı tedarikçilere kaydığı sektörlerde de ihracatı yüksek olan bir ülkeyiz. -Giysi ve mobilya yapımı.Bu nedenle TL’nin “Fazla pahalı hale gelmesinin önüne geçmeliyiz. Ne pahalı TL istiyoruz ne de değersiz TL. Biz paramızın gerçekten istikrarlı bir seyir izlemesini istiyoruz” dedi. Ülke olarak bazı konuları yeniden açmamak için rafa kaldırmamız gerektiğini kaydeden Başkan Bahar, “Bunlar bize güç kaybettiriyor. Bakanımızın da belirttiği gibi dünya ticaretinden daha fazla pay almak ve kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek ancak verimlilik artışı, inovasyon, yüksek katma değer ve markalaşma ile mümkün olacaktır.”

“Enflasyon önceliğimiz olmalı”

İstikrarlı ekonominin önemine vurgu yapan Bahar, “Daha fazla üretim, daha fazla yatırım, daha fazla ihracat ve istihdam ancak istikrarlı bir ekonomiyle mümkündür. İstikrarın vazgeçilmez unsuru düşük enflasyondur. Önceliğimiz enflasyonu düşürmek olmalıdır. İş dünyamız” Bu süreçte de önemli bir görevi var.” “Enflasyonla mücadele tamamlanana kadar bu çabayı zayıflatacak talep ve şikayetlerden mümkün olduğunca uzak durmalıyız” dedi. – ANTALYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu